Elektromanyetik
Radyasyon
Nedir?
Elektromanyetik
radyasyonun
oluşmasına
sebep olan
yeni
teknolojik
ürünleri
günlük
yaşamımızda
yoğun olarak
kullanmaktayız.
Sağlık
alanında,
güvenlik
sistemlerinde
ve
yaşamımızı
kolaylaştırıp
konfor
sağlamaları
için
elektromanyetik
dalga yayan
ürünlere
bağlı duruma
geldik.
Yüksek
Gerilim
Hatları, TV
ve
bilgisayarlar,
FM ve TV
vericileri,
mikrodalga
fırınlar,
mobil
telefonlar,
mobil
telefon baz
istasyonları
,kablosuz
telefonlar,
uydu
antenleri ve
verici
antenler,
radar
antenleri,
bluetooth,
kablosuz
internet,
kablosuz ses
ve görüntü
sistemleri
vb.). Fakat,
hayat
standartımızı
yükseltirken,
elektromanyetik
radyasyonun
canlı
organizmayı
etkilemesi
gibi bir
faturayı da
ödemekteyiz.
Elektromanyetik
enerjinin
kullanımı
hızla
artarken
bizler de
her geçen
gün daha
fazla
Elektro-manyetik
radyasyona
maruz
kalıyoruz,
yani
Elektromanyetik
kirlilik
artıyor.
Radyasyon
(ışıma)
genel
anlamda
enerjinin
uzayda
dalgalar ya
da
tanecikler
(fotonlar)
halinde
yayılmasıdır.
Isı, ışık ve
radyo
dalgaları
günlük
yaşamdan
bildiğimiz
ışıma
yoluyla
yayılma
örnekleridir.
Evlerde
ısınma
amacıyla
kullanılan
radyatörler
de
isimlerini
ısı yayıcı
anlamına
gelmek üzere
aynı kökten
alırlar.
İyonlaşma,
atomlardan
ve
moleküllerden
elektron
koparılmasıdır
. Enerji
yüklü
fotonlardan
oluşan
elektromanyetik
dalgalar,
çarptıkları
cisimlerden
elektron
kopararak
iyonlaşmalarına
yol
açabilirler.
Yüksek
frekanslı ve
dolayısıyla
yüksek
enerjili
olan
xışınları
ve gama
ışınları
iyonlaştırıcı
radyasyonlardır.
Daha düşük
frekanslı,
bir başka
deyişle
düşük
enerjili
elektromanyetik
dalgalar RF
gibi ise
iyonlaştırıcı
olmayan
radyasyon
olarak
adlandırılırlar.
Mobil
iletişim
sistemlerinin
neden
oldukları
ışınım,
iyonlaştırıcı
olmayan
radyasyon
bölgesi
içinde yer
almaktadır.
Bir
noktadaki
elektromanyetik
enerji
miktarı,
kaynağından
olan
uzaklığa,
kaynağın
etkin çıkış
gücüne ve
yayılım
ortamına
bağlıdır.
Elektromanyetik
dalgalar
binaların
içine
girebilirler.
Bütün
cisimler
elektriksel
iletkenliklerine
bağlı olarak
elektromanyetik
dalgaları
yansıtma ya
da geçirme
özelliğine
sahiptir.
Elektromanyetik
dalgalar,
bina
duvarından
geçerken
havada
yayılmalarına
göre
enerjilerinin
daha büyük
bir kısmını
kaybederek
zayıflarlar.
Elektrikle
çalışan
bütün
cihazlar
elektromanyetik
enerji
yayar.
Günlük
yaşamda
sıkça
kullanılan
bazı ev
aletlerinin
ortamda
neden
oldukları
elekrik alan
şiddetleri
Tablo 1’te
örnek olarak
verilmiştir.
Çalışma
gerilimi =
110 V ,
çalışma
frekansı =
60 Hz,
uzaklık = 30
cm [6]
Cihaz
Elektrik
Alan
Şiddeti |
(V/m) |
Elektrikli
battaniye |
250 |
Su
ısıtıcısı
|
130 |
Müzik
seti
|
90 |
Buzdolabı
|
60 |
Ütü |
60 |
Mikser |
50 |
Ekmek
Kızartıcısı |
40 |
Televizyon |
30 |
Kahve
Makinası |
30 |
Elektrikli
Süpürge |
16 |
Saç
Kurutma
Makinası |
40 |
Tablo 1.
Bazı ev
aletlerinin
neden
oldukları
elektrik
alan
şiddetleri
ELEKTROMANYETİK
ALAN NEDİR ?
Elektrik ve
elektromanyetik
alanlar
doğada
kendiliğinden
ortaya
çıkmaktadır.
Doğal
elektromanyetik
alan, yer
küre
etrafında
kuzey-güney
doğrultusunda
mevcut olup
kuslar ve
balıkların
yön
bulmalarına
yardımcı
olan ancak
gözle
görülemeyen
dalgalardan
olusmaktadır.
Doğal
elektrik
alan ise
atmosferde
meydana
gelen
yıldırım,
simsek
olusumları
ile lokal
olarak
ortaya
çıkmaktadır.
Doğal
elektrik ve
elektromanyetik
alanların
yanı sıra
insan yapımı
kaynaklardan
yayılan
elektrik ve
elektromanyetik
alanlar
günlük
hayatımızda
tüm
çevremizi
kaplamıs
bulunmaktadır.
İnsan yapısı
kaynaklar
arasında X
ısınlarının
kaynağı olan
röntgen
cihazları,
düsük
frekanslı
elektromanyetik
dalga
kaynağı olan
elektrik
soketleri,
yüksek
frekanslı
radyo
dalgaları
yayan TV
anteni,
radyo
istasyonu
veya mobil
telefon
istasyonları
gibi veri
iletim
hatları yer
almaktadır.
Bir iletken
üzerinden
geçen akım
siddeti ve
gerilim
seviyesine
bağlı
olarak, bu
iletkenin
bulunduğu
ortama
elektrik
alan ve
manyetik
alan
yayılmaktadır.
Ev ve
isyerlerinde
yasamı
kolaylastırıcı
olarak
kullanılan
elektrikli
cihazların
tümü birer
elektromanyetik
(EM) alan
kaynağıdır.
Elektromanyetik
alanlar
hassas
elektronik
cihazlar
üzerinde
etki yaparak
bu
cihazların
doğru
çalısmasını
engellemekte,
parazit
olusturup
göstergeleri
bozarak
hatalı değer
okunmasına
neden
olabilmektedir
Bu olumsuz
etkileri
önlemek için
elektrik ve
manyetik
alan
ekranlama
veya
kalkanlama
isleminin
yapılması
gerekmektedir.
Elektrik
Alan ve
Elektro
Manyetik
Alan
Elektrik
enerjisi
çağımızın en
önemli
enerji
kaynaklarından
birisini
olusturmaktadır.
Teknolojik
gelismeler
ve ekonomik
kalkınmıslık
düzeyine
bağlı
olarak,
elektrikli
araç ve
gereçlerden
yararlanma
da her gün
biraz daha
artmaktadır.
Bu
ihtiyaçların
karsılanması
amacı ile
yasam
alanlarındaki
elektrik ve
elektromanyetik
alan
yoğunlukları
da
artmaktadır.
Elektrik
alan
ortamdaki
voltaj
farklılıklarının
sonucunda
ortaya
çıkmakta ve
voltaj
yüksekliğine
bağlı olarak
artmaktadır.
Manyetik
alan ise
ortamdaki
elektrik
akımının
varlığına
bağlı olarak
ortaya
çıkmakta ve
akım
değerine
bağlı olarak
artmaktadır.
Ortamda
elektrik
akımı
olmaksızın
voltaj
varlığı
elektrik
alan olusumu
için yeterli
olup akımın
varlığı ile
elektrik
alanın
büyüklüğü
değismezken
ortamdaki
manyetik
alanın
büyüklüğü
güç
harcamasına
bağlı olarak
artmaktadır.
Tablo2 ’de
elektrik
alan ile
elektromanyetik
alan
özellikleri
karsılastırmalı
olarak
verilmektedir.
Elektrik
alan |
Elektromanyetik
alan |
-
Elektrik alan siddeti voltaja bağlı olarak artar.
-
Olcu birimi (V/m)’dir.
-
Cihazların acma kapama duğmeleri kapalı konumda bile olduğunda elektrik alan olusur.
-
Elektrik alan siddeti kaynaktan uzaklastıkca azalır.
-
Bina yapı malzemelerinin buyuk coğunluğu elektrik alan icin yalıtım etkisi yapabilir.
|
-
Manyetik alan siddeti akım arttıkca artar.
-
Olcu birimi (A/m)’dir. Ayrıca microtesla (μT) veya millitesla (mT) birimleri de kullanılır.
-
Manyetik alan olusumu icin ortamda elektrik akımı olusması gerekir. Yani cihazın acık konumda olması gereklidir.
-
Manyetik alan siddeti mesafe arttıkca azalır.
-
Manyetik alan siddetini azaltan malzeme sayısı son derece sınırlıdır.
|
Tablo
2.
Elektrik
alan ile
elektromanyetik
alan
özellikleri
karsılastırması
Elektromanyetik
dalgalar
dalganın;
dalga boyu,
frekansı ve
hızı ile
tanımlanır.
Dalga
boslukta ve
madde içinde
yayılabilen
ritmik bir
olaydır. Bir
iple
yaratılan
dalga, bir
tepe ve bir
vadiye
sahiptir.
(Sekil 1).
Her dalga
belli bir
dalga boyuna
sahiptir.
Bir tepeden
bir tepeye
veya bir
vadiden bir
vadiye olan
toplam
mesafeye bir
dalga boyu
adı verilir.
Sekil 1.
Dalga yapısı
ve
özellikleri
Genlik, bir
dalganın
normal
konumundan
yükselme ve
alçalma
mesafesidir.
Uzanımın en
büyük ve en
küçük olduğu
konumlar
diye de
tarif
edilebilir.
Genlik,
dalgayı
ortaya
çıkaran
enerjinin
miktarına
bağlıdır.
Dalganın
enerjisi
arttığında
genliği de
artmaktadır.
Tüm dalgalar
belli bir
frekansa
sahiptir.
Frekans, bir
saniyede
belli bir
noktadan
geçen
dalgaların
sayısı
olarak
tanımlanır.
Maddenin
ileri geri
hareketine
titresim
hareketi
denir. Bir
titresimin
frekansı,
hertz birimi
ile ölçülür.
Bir hertz
(Hz), bir
dalganın her
saniyede bir
devir veya
bir titresim
yapmasıdır.
Bir dalganın
frekansı ve
dalga boyu
arasında bir
iliski
vardır. Bir
dalganın
boyu
arttığında
frekansı
azalmaktadır.
Uzun
dalgalar
düsük
frekansa,
kısa
dalgalar ise
yüksek
frekansa
sahiptir.
Elektromanyetik
Spektrum
Elektromanyetik
spektrum
gama
ısınlarından
radyo
dalgalarına
kadar
bilinen tüm
elektromanyetik
dalgaları
içeren
dizilimdir.
Sekil 2’de
görüldüğü
gibi elektro
manyetik
spektrum
içinde dalga
boyları 1010
ile
(elektrik
dalgaları)
10-16 metre
(kozmik
ısınlar)
arasında
değismektedir.
Bundan
dolayı, çok
düsük
elektromanyetik
dalga
frekansları
ile çok
yüksek
kozmik
ısınların
frekansları
arasında
frekanslar
değisme
gösterirler.
En yüksek
frekanslı
dalgalar, en
büyük
enerjiye
sahiptirler.
Sekil 2.
Elektromanyetik
spektrum
Spektrum
üzerinde yer
alan
ısınlara ait
genel
tanımlar
asağıda
verilmektedir.
Gamma
ısınları:
0,01
nanometreden
daha küçük
dalga boylu
ısınlar olup
bir atom
çekirdeğinin
çapından
daha küçük
dalga boylu
dalgalar
içerirler.
Elektromanyetik
spektrum
içinde en
yüksek
enerjili ve
frekanslı
bölgede yer
alırlar. X
ısınları:
0.01 ile 10
nanometre
arasında
dalga boyuna
sahip
ısınlardır
(bir atomun
boyu
kadar).Morötesi
(UV)
radyasyon:
10 ile 310
nanometre
arasında
dalga boyuna
sahip
ısınlardır
(yaklasık
olarak bir
virüs
boyutunda).
A, B ve C
olmak üzere
üç kısımda
incelenirler.
Kısa dalga
boylu
morötesi
ısınlar
zararlı
olabilirler.
Görünür
ısık: 400
ile 700
nanometre
dalga
boyları
arasındaki
ısınları
kapsar (bir
molekül ile
tek hücreli
arası
boydadırlar).
Isık olarak
tanımlanmakta
olan
elektromanyetik
spektrumun
bu küçük
bölümü insan
gözü ile
görülebilir.
Bu bölümde
mor ile
baslayan ve
kırmızıyla
biten
renkler
vardır.
Kızılötesi
(IR)
radyasyon:
710
nanometreden
1 milimetre
arası dalga
boylarına
sahip
ısınları
kapsar (iğne
ucu ile
küçük bir
tohum kadar
boyları
vardır).
Mikrodalga
radyasyonu:
1 mm ile 1
metre arası
dalga
boylarına
sahip
ısınları
kapsar.
Radarlarda
kullanılan
çok kısa
dalga boyuna
sahip radyo
dalgalarıdır.
Aynı zamanda
mikrodalga
fırınlarda
ve kablo
gerektirmeyen
uzak mesafe
iletisimlerde
kullanılır.
Radyo
dalgaları: 1
milimetreden
uzun
dalgalardır.
En uzun
dalga boyuna
sahip
olduklarından
en düsük
enerjiye ve
sıcaklığa da
sahipler.
Radyo
dalgaları
her yerde
bulunabilir:
Bu
dalgaların
kaynakları
elektrik
titresimleridir.
Telefon,
televizyon
ve radyoda
bağlantı
kablosu
gerektirmeden
kullanımı
sağlar.
Kaynak :
Electronic
Journal of
Textile
TechnologiesVol:
3, No: 1,
2009
(87-101)
Elektromanyetik
Radyasyonun
Canlılar
Üzerindeki
Etkileri Ile
Alakalı
Yapılan
Araştırmalar
Ve Sonuçları
Aşağıda Medikal
Teknik Dergisinde yayınlanan,( Sayı:278, Yıl:2010) Yrd.Doç.Dr. Faruk
Levent tarafından yapılan araştırma sonucu derlenen araştırma
sonuçları sıralanmıştır. Buna karşın, elektromanyetik alanın insan
sağlığına zararlı olmadığını gösteren birçok araştırma sonucu da
bulunmaktadır. Anlaşılacağı üzere bilim çevrelerinde bu konu
üzerinde ortak bir fikir birliği bulunmamakla birlikte
elektromanyetik alanın insan sağlığına ne gibi etkileri olduğu
toplumda önemli bir kaygı ve merak konusudur.
·
Çocukluk çağı
kanserlerini inceleyen bir çalışmada, yüksek gerilim hatlarından 50
metre uzaklığa kadar olan alanlar içerisinde yaşayan çocuklar
incelenmiş ve lösemi oranında artış gözlenmiştir (Feychting ve
Ahlbom, 1993),
·
Elektrik
hatlarında çalışanların, beyin kanserine yakalanma oranının 7 kat
daha fazla olduğu tespit edilmiştir (Şeker, 1993).
·
Yapılan
epidemiyolojik çalışmalar yüksek gerilim hatları ve elektrikli ev
aletlerinin kanser riskini arttırdığı gözlenmiştir (Markov, 1994).
·
Günlük yaşamda
maruz kalınan EM alanların beyin tümörlerini; özellikle erkeklerde,
lösemi ve akut myeloid lösemiyi arttırdığı rapor edilmiştir (Frey,
1994),
·
Yüksek gerilim
hatlarına 100 metrelik mesafe içerisinde yaşayan yetişkinlerde
yapılan incelemede, lösemide artış bulunmuştur (Li, 1997).
·
ELF alanlara
mesleki olarak maruz kalmanın sonucunda, hem erkek hem de kadınlarda,
akciğer kanserinde artma olduğu tespit edilmiştir (Floderus ve
Stenlund, 1999).
·
Kanada’da
yapılan bir çalışmada çocukluk çağı lösemi hastalığı ile
elektromanyetik alana maruz kalınması arasında ilişki olduğu
görülmüştür (Green ve Miller, 1999).
·
Ortalama 0.4
microT veya daha yüksek manyetik alana 24-48 saat süresince maruz
kalan çocuklarda, eğer toplanan manyetik alanın uzun süreli
ölçümleri yapılırsa, istatistiksel olarak lösemi ve manyetik alan
arasında kayda değer bir etkileşim olduğunun görüleceği
belirtilmiştir (Ahlbom, 2000),
·
15-22 hafta
boyunca 15 microT’da 50 Hz alana maruz bırakılan farelerde lösemiye
yakalanma oranlarında kayda değer artışlar olmuştur (Vallejo ve
Sanz, 2001),
·
72 saat
boyunca 60 Hz’de, 1000-2000 microT alana maruz kalan insanlarda lenf
bezinin önemsiz miktarda büyüdüğü tespit edilmiştir (Heredia ve
Rojus, 2001).
·
Elektrikli
battaniye kullanan Afrikalı ve Amerikalı kadınlar üzerinde yapılan
araştırmada, battaniyeden yayılan manyetik alanın göğüs kanserinin
oluşmasında etkili olduğu belirlenmiştir (Zhu, 2003),
·
Norveçli
kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, elektrik hatlarından
yayılan manyetik alana sürekli maruz kalınmasının göğüs kanserini
arttırdığı kaydedilmiştir (Kliukiene, 2004),
·
ELF hatlarına
0-600 metre aralığında oturanlarda lösemiye yakalanma oranında artış
olduğu saptanmıştır (Draper, 2005),
·
Hayvanlar
üzerinde yapılan bir araştırmada, 2000 microT alana 52 hafta boyunca
haftada 30 saat süreyle maruz kalınmasının deri tümörüne neden
olduğu bildirilmiştir (McLean,1995),
·
Terziler ve
dikiş diken kişiler üzerinde yapılan araştırmada, dikiş
makinelerinden yayılan alanların bu kişilerde Alzheimer oranını
arttırdığı rapor edilmiştir (Sobel, 1996),
·
Alzheimer ile
güç kaynakları arasında bir bağ olduğu rapor edilmiştir (Feychting,
2003; Hakansson, 2003; Harmancı ve Emre, 2003),
·
Video,
bilgisayar ve monitör kullanan kadınlarda düşük yapma oranının
artabildiği belirlenmiştir (Şeker, 1993).
·
Elektromanyetik alanların; doğum ve üreme anomalileri, davranış
değişiklikleri ve nöroendokrin sistemde değişikliklere neden
olduğunu bildirilmiştir (Frey, 1994),
·
Yüksek gerilim
hatları ile düşük doğum yapma arasında yükselen bir risk ilişkisi
bulunmuştur (Li, 2002; Lee, 2002),
·
Elektromanyetik alanın DNA hücrelerinin hepsine olmasa da bazı
tiplerine zarar verdiği rapor edilmiştir (Ivancsist ve Pilger,
2005),
·
50 Hz
frekansta 750-1000 microT aralığındaki alana 24 ile 72 saat boyunca
maruz kalmak DNA’da hasarlara neden olduğu görülmüştür (Wolf, 2005),
·
Elektromanyetik alanının kalp oranlarını değiştirdiği saptanmıştır
(Sastre, 1998),
·
15 microT’lık
ELF’nin oluşturduğu alanların kalp ritminde küçük düşüşlere neden
olduğu rapor edilmiştir (Sait, 1999),
·
Mesleğinden
dolayı, 50 Hz manyetik alana maruz kalanlarda ölüm riski olan akut
kalp spazmı arasında zayıf bir bağ olduğu tespit edilmiştir (Hakansson,
2003),
·
Elektromanyetik dalgalara mesleki maruz kalmalar ile kalp spazmı
riskinin artması arasında bir bağ olmadığı rapor edilmiştir (Ahlbom
ve Feychting, 2004),
·
Kamu
kuruluşlarında elektrikle ilgili bir alanda çalışan erkeklerde güç
frekansı alanları ile intihar arasında ilişki olduğu tespit
edilmiştir (Van Wijngaarden, 2000),
·
50 Hz frekans
altında 100 microT manyetik alana maruz kalan insanlar üzerinde
yapılan incelemede, tepki zamanlarında bir değişiklik olmadığı ancak
hafıza üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğu belirtilmiştir (Podd,
2002),
·
Sıçanlar
üzerinde yapılan araştırma sonunda, 200 microT manyetik alana maruz
kalan deneklerde hafıza zayıflığı gözlenmiştir (Mostafa, 2002),
·
ICNIRP’nin
belirlediği sınır değerlerinin altında mobil telefon sinyallerinin
beyin elektriksel aktivitelerinde ve algılama fonksiyonlarında (dikkat,
hatırlama, tepki verme gibi) kısa süreli değişimlere neden olduğu
tespit edilmiştir. Fakat bu değişimlerin insan sağlığı üzerine
etkileri bilinmemektedir (Stewart, 2000).
Elektrohipersensitivite Hastalığı Nedir?
Elektrohipersensitivite elektromanyetik alanlara karşı aşırı
hassasiyet sonucu fiziksel rahatsızlıkların görülmesi hastalığıdır.
Elektrohipersensitivite sinir sistemi rahatsızlıkları, baş ağrısı,
halsizlik, stres ,uyku bozukluğu, ciltte yanma ve batma hissi, acı ,
alerji göz yanması , sabırsızlık , kaşınma , kalp ritim bozukluğu,
nefes alamama, denge kaybı, defresif ruh halii konsantrasyon
bozukluğu ve benzeri yaşanan problemleri kapsar.
Elektrohipersensitivite Semptomları
Genel Yorgunluk, halsizlik, Cilt Ciltte lekelenmeler, his/duyu kaybı,
yanma hissi, kuruluk, karıncalanma, kaşıntı,kızarıklık, tahriş,
Sinir Sistemi Baş ağrısı, başta ağırlık hissi, başta sıcaklık hissi,
baş donmesi, uyku bozukluğu, gerginlik/sinirlilik, gun icerisinde
depresif (sıkıntı, bunaltı hissi) hissetme,konsantrasyon gucluğu,
bulanık gorme, Hormonal/ Metabolik Carpıntı, kulak cınlaması, işitme
kaybı, kulakta ağrı, basınc hissi, tat alma gucluğu, koku alma
gucluğu, gozlerde yanma, ağrı, batma, ishal, kabızlık, bulantı,
kusma, kan basıncı yuksekliği tansiyon, Diğer Kuru oksuruk, karın
ağrısı, nefes alıp verme gucluğu, boğaz kuruluğu, alerji, sırt
ağrısı, eklemlerde ağrı, ureme sistemi uzerine etkiler .
Kaynak :
istanbul Tıp Fakultesi Dergisi Cilt / Volume: 72 • Sayı / Number: 3
• Yıl/Year: 2009
Elektromanyetik Alanın Etkilerinden Nasıl Korunabiliriz?
Yayılan ışınların her
biri tehlike sınırının altında olsa bile, birlikte etki yapınca çok
tehlikeli; kanser yapıcı, katarakt yapıcı vs. olabilmektedir. Şu
anda tavsiye edilen en Önemli tedbirler ise; hiç kimsenin EMR
kaynaklı cihazların başında tam gün çalışmaması, koruyucu önlük
kullanılması, iki saat EMR kaynaklı cihazların karşısında kaldıktan
sonra en az 15dk. süreyle ara verilmesi, gebelere EMR kaynaklı
cihazlardan uzak durmayasağı uygulanması vb. gibi ehemmiyetli
hususlardır.
Bu konu ile ilgili
bir kaç pratik tavsiye aşağıda sıralanmıştır.
·
Bilgisayar,
telsiz telefon, cep telefonu, mikrodalga fırın, saç kurutma makinası
gibi gündelik hayatın vazgeçilmez teknolojik aletlerini mümkünse
uzun süreler kullanmamalıyız.
·
Ev ve daire
alırken yüksek gerilim hatlarının nerelerden geçtiğine dikkat edip
bu hatlara en az 200 metre uzaklık olmasına dikkat etmeliyiz. Baz
istasyonlarının bulunduğu noktaların tam karşısında veya hemen
yanlarındaki yerleri tercih etmemeliyiz.
·
Bilgisayar
kullanırken, hem x-ışınlarından hem de elektromanyetik radyasyondan
korunmak için ekrandan en az bir kol boyu uzaklıkta olmalıyız.
·
Manyetik
alanların duvarlardan (metal dahil) geçebileceğini göz önüne
alınarak, yatak odalarımız veya uzun süre oturduğumuz yerlerin
yakınında çok akım çeken aletleri bulundurmamalıyız.
·
Elektrikli
tıraş makinesi veya saç kurutma makinesi gibi aletlerin, çok kısa
süreli kullanılmalarına karşın, yaydıkları elektromanyetik radyasyon
yüksektir. Bu nedenle elektrikli tıraş makinesini mümkünse şarjlı
kullanmalıyız. Saç kurutma makinesini uzun süreli kullanmak yerine
aralıklarla kullanmalıyız. Ayrıca uyku düzenimizin bozulmaması için
saç kurutma makinesini yatmadan önce kullanmamalıyız.
·
Elektrikle
çalışan radyolu çalar saatleri ve cep telefonlarını yattığımız
yerden mümkün olduğunca uzak tutmalıyız.
·
Dinlendirici
bir uyku için yatak odasında televizyon ve bilgisayar
bulundurmamalıyız. Özellikle yatarken bu cihazları tamamen
kapatmalıyız.
·
Açma-kapama
düğmelerinden tam olarak kapatılan aletler elektromanyetik alan
yaymaz, ancak fişleri takılı olduğu sürece elektrik alanı
oluşturmaya devam edebilirler. Bu nedenle elektrikli cihazlarımızı
ya açma kapama düğmesinden kapatmalı ya da fişini çekmeliyiz.
·
Geleneksel
ampullerin alanları düşüktür; ancak floresan gibi lambalar için aynı
şeyi söylemek mümkün değildir. Floresan lambalar, en çok
elektromanyetik radyasyon yayan aletler listesinde ön sıralarda yer
almaktadır. Halojen ve floresan gibi ekonomik lambaları kullanmamaya
özen göstermeliyiz.
·
Eğer
telefonumuz çekmiyor ya da düşük anten seviyesinde gösteriyorsa,
arama yapmakta ısrar etmemeliyiz. Çünkü cep telefonu, şebekeyi
aramak için çok daha güçlü bir elektromanyetik alan yayacak,
vücudumuz her aramada elektrik yüklemesine maruz kalacaktır.
·
Anne
karnındaki bebeklerde bağışıklık (savunma mekanizması) sistemi tam
olarak gelişmediği için vücut koruma sağlayamaz. Bu nedenle anne
adaylarının hamilelik sürecinde uzun süre cep telefonuyla görüşme
yapmaması elektromanyetik dalgalara uzun süre maruz kalmaması
açısından önemlidir.
·
Yüksek değerde
olan alanlardan veya sözkonusu alan içinde mevcut bulunan özellikle
metal cisimlerden uzak durulmalıdır.
·
Elektrik ve
manyetik alan üreten kaynakların kontrollü çalıştırılarak daha az
alan üretilmesi veya cisimlerde daha az temas akımı oluşturacak
şekilde değişiklikler yapılması sağlanmalıdır.
·
Temas akımları
cisimlerin topraklanmasıyla veya yalıtkan bir madde ile kaplanması
ile azaltılmalıdır.
·
Düşük
frekanslı elektrik alanların etkisini azaltmak için metal
bazlı(gümüş) perdeler (Faraday Kafesi) yerleştirilmeli ya da
ekranlama yapılmalıdır.
·
Düşük
frekanslı manyetik alanlar mumetal perdeleme tamamen yok edilmesede
bu material ile alan etkisi azaltılmalıdır.
·
Alan
değerlerinden vazgeçilemediği durumlarda elektrik ve manyetik alan
üreten kaynakların bulunduğu ortamlara fiziksel giriş önlenmelidir.
·
Sözkonusu
alanlara girenler ve bu alanlarda çalışanlar için uygun elbiseler ve
eldivenler gibi kişisel koruyucu ekipman sağlanmalıdır.
·
Günlük
hayattta kullandığımız elektrikli cihazların CE(Telekomünikasyon ve
elektrikli / elektronik cihazlar ile sistemlerin standard ve
düzenlemelerle belirlenen normal elektromanyetik ortamında
yaydıkları elektromanyetik bozulma seviyeleri ile hem kendi
çalışmasını, hem de diğer cihazların çalışmasını engellemeyecek ve
kendisi de diğer bozulmalardan etkilenmeyecek şekilde yeterli
seviyede yapısal bağışıklığa sahip ve elektrik dağıtım ağlarının
kendilerini ve beslemiş oldukları teçhizatlar ile telekomünikasyon
ağlarının kendilerini ve bunlara bağlı cihazları etkileyen
elektromanyetik bozulmalardan korunmuş olarak imal edilmeleri)
damgası taşıması sağlanmalıdır.