Hayatımızın
her alanında yaygın olarak kullanmakta olduğumuz elektrikli ve
elektronik aygıtların vücudumuz üzerinde olumsuz etkilere neden
olduğu değisik çevrelerce dile getirilmektedir.
AC motorlar, dijital bilgisayarlar, hesap makineleri, yazıcılar,
modemler, dijital devreler, cep telefonları ve yüksek gerilim
hatları gibi birçok aygıt ve tesisatın neden olduğu elektrik ve
elektromanyetik alanların insan vücudu üzerindeki olumsuz
etkilerinin azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılmasını
sağlayacak yani kalkanlama etkisi olan tekstil yüzeylerine olan
ihtiyaç artmaktadır. Dünya sağlık örgütü WHO verilerine göre evlerde
kullanılan bazı elektrikli alet ve elektronik cihazların neden
olduğu elektrik alan siddetleri Tablo 1 ‘de verilmektedir.
Elektrik iletim hatlarının hemen altında (10kV/m) gibi yüksek
değerlere ulasan elektrik alan siddeti evsel kullanım cihazları için
30 cm mesafede çok daha yüksek seviyelere çıkmaktadır. Asağıdaki
tablo dikkate alındığında günlük hayatta çevremizde bulunan pek çok
cihazın sağlığımız üzerinde tehdit olusturduğu görülmektedir.
Tablo 1. Bazı elektrikli ev aletlerinin
neden oldukları elektrik alan siddetleri
Elektromanyetik alanların vücudumuz üzerindeki etkilerini
azaltmak , çocuklarımızı korumak ve onlara daha doğal bir yaşama
hakkı sağlamak için asağıdaki yöntemler önerilmektedir.
- elektro manyetik dalgalara karsı koruyucu perde , boya
veya elbiselerin kullanılması
- elektrikli cihazların bir arada ve birbirine yakın mesafede
kullanılmaması,
- elektrikli cihazların uzun süreli ve yakın mesafede kullanılmaması
- uygun besinlerin alınması, A ve C vitaminleri, protein
Elektrikli aletleri kendinizden mümkün olduğunca uzakta çalıştırın.
Elektromanyetik etki mesafe ile hızla azalacaktır. Kullanmadığınız
aletleri ya kapalı tutun ya da fişten çıkarın. "Stand by" (bekleme)
konumunda kaldığı sürece elektromanyetik kirlilik yaratacaktır.
Mikrodalga fırın çalışırken en az 1 metre uzakta durun. Gerekmedikçe
kullanmayın. Televizyon ekranlarından (ön ve arkasından) en az 2
metre uzakta bulunun. Televizyon ve bilgisayar monitörlerinin
elektromanyetik alanı daha büyüktür. Komşunuzda bu aletlerin nereye
yerleştiğine dikkat edin. Çamaşır ve bulaşık makineleri çalışırken
yakınında bulunmayın. Elektrikli tıraş makinesini şarjlı kullanmayı
tercih edin. “Ekonomik (halojen ve floresan) lambaları kendinizden
uzakta tutun; gece lambası ve okuma lambası olarak kullanmayın.
Ofis makinelerine dikkat
Düşük radyasyonlu bilgisayar ekranı
kullanmaya özen gösterin ya da ekran filtresi kullanın, mümkünse
plazma ekran tercih edin. Lap Top bilgisayarlar (LCD ekran) şarjlı
kullanıldığında düşük elektromanyetik alana sahiptir. Uzakta şarj
edilmesi tavsiye edilir. Fotokopi makinelerinden (yüksek manyetik
alan) en az 50 cm uzakta durun.
Sağlıklı bir uyku için
Yatağınızı elektromanyetik alanlardan
olabildiğince uzağa koyun. Yatak odasında başucunuzdaki duvarla
komşunuzda bir elektronik aletin bitişik durmamasını sağlamaya
çalışın. Elektrikli saat/radyo/alarm`ı başucunuzda bulundurmayın.
Elektrikli battaniye kullanmayın ya da yatmadan önce battaniyeyi
ısıtıp, sonra fişten çekerek kullanın.
Dizüstü bilgisayara dikkat
-Elektrikli ev aletleri çok düşük olmasına rağmen elektromanyetik
alan yayıyor. LCD televizyonlar ve plazmalarda neredeyse ışıma hiç
yok. Eski televizyonlara 60 santimetreden fazla yaklaşamayın
diyordum. Ama yeni televizyonlarda bu durum değişti.
-Masa üstü bilgisayarlarda ışıma bilgisayarın arka tarafında olduğu
için kullanıcıya uzaktır. Dizüstülerde ise genelde alta doğru ışıma
vardır ve çok yüksektir. Diz üstü bilgisayarı dizinizin üstünde
kullanmayın masa üstünde kullanın ya da aranıza bir yastık koyun.
Pillerden kaynaklanan aşırı sıcaklık spermlere zarar vereceği için
erkeklerde kısırlığa neden olabilir.
-İlk çıkan baz istasyonları ve cep telefonlarının ışıma oranı çok
yüksekti. Yeni çıkan cep telefonlarının ışıma oranlarını çok düşük.
Yeni baz istasyonları hacim olarak küçüldü, şiddet düştü ve tehdit
olmaktan çıktı.
-Son yıllarda her evde kullanılan tasarruflu ampuller baz
istasyonundan daha çok ışıma yapıyor. Bu ampuller tavanda olabilir
ama asla masa lambası gibi yanınızda kullanmayın.
MİKRODALGA FIRIN KULLANIMI VE
MİKRODALGA FIRIN ZARARLARI
Mikrodalga fırınların da bilinçsiz kullanılmaktadır. Mikrodalga
fırını mutfakların görselliğini tamamlaması açısından herkesin çok
rahat görebileceği yere koyuyorlar. Mikrodalga fırın çalıştığı zaman
çocuğun baş hizasında olmamalı. 1,40 metrenin mutlaka üstünde
olmalı, insanların en az geçtiği yere konulmalı. Mikrodalga fırının
bulunduğu duvarın arkasındaki odada çocuk beşiğinin bulunmamalı.
Arka tarafına da sızıntı oluyor. Ön tarafına çok ciddi oranda
mikrodalga yayıyor. Çalışırken hiçbir zaman yanında durmayacaksınız.
En az bir metre uzağında olacaksınız. Çalışırken 20 santimetre
önünden bir çocuk sürekli geçiyorsa çocuğu mikrodalgayla
ışınlıyorsunuz demektir. Mikro dalga fırın çalıştığı zaman evinizde
baz istasyonu var demektir. Mikrodalga fırının çok yakınındaysanız
baz istasyonuyla karşı karşıyasınız demektir.
ABD'de bir öğrencinin yaptığı çalışmada birbirine eş iki bitki
almış. Yine aynı kaynaktan gelen suyun yarısını mikrodalgada, diğer
yarısınıda tencerede kaynatmış.
Sonra bitkilerin birini mikrodalgada kaynatılmış su ile, diğerini
tencerede kaynatılmış su ile bir süre sulamış.
1992 yılında Raum ve Zelt tarafından yayınlanan ‘’Geleneksel şekilde
hazırlanan yiyecekler ve Mikro dalgada hazırlanmış yiyeceklerin
kıyaslanması’’ başlıklı çalışmada şu noktalar vurgulanmıştır:-
‘’Doğal tıbbın en temel hipotezi insan vücudu alışık olmadığı
moleküller ve enerjiler ile karşılaştığı zaman bu molekül ve
enerjiler bedene fayda yerine zarar verirler.
Mikrodalgada hazırlanmış yiyeceklerin içinde insanların ateşin
keşfinden beri pişirdikleri yiyeceklerinde bulunmayan moleküller ve
enerjiler bulunmaktadır. Hâlbuki güneşten ve diğer yıldızlardan
gelen mikrodalga enerjinin esası DC/direkt akımdır.
Buna karşılık yapay olarak üretilen mikrodalgalar (ki buna
fırınlarda üretilenlerde dâhildir) AC (değişken akımdan) meydana
gelir ve dokundukları her yiyecek molekülünde saniyede bir milyarın
üstünde polarite değişmelerine neden olurlar.
Böyle bir işlemde doğal olmayan moleküllerin ortaya çıkması
kaçınılmazdır. Fırınlarda üretilen mikrodalgadan dolayı doğal olarak
ortaya çıkan amino asitlerde bile isomerik değişiklikler (şekil
değişimleri) olduğu ve toksik formlara dönüştükleri tespit
edilmiştir.
Kısa bir sürede tamamlanmış bir çalışmada mikrodalgada hazırlanmış
süt ve sebzeleri tüketen kişilerin kanlarında belirgin ve rahatsız
edici değişimler olduğu gözlenmiştir. Bu araştırmada sekiz gönüllü
değişik şekillerde pişirilmiş aynı besin türlerini tüketmişlerdir.
Mikrodalga fırınlarda işlem görmüş yiyecekler gönüllülerin
kanlarında değişimler yaratmıştır. Hemoglobin seviyeleri düşmüş ve
toplam beyaz hücreler ile kolesterol seviyeleri yükselmiştir. Buna
karşılık lenfositler düşmüştür.
Kandaki enerji ile ilgili değişimleri tespit edebilmek için ışık
yayan bakteriler kullanılmıştır. Mikrodalgada işlem görmüş yiyecek
tüketiminden sonra kişilerden elde edilen kan serumuyla karşılaşan
bakterilerin yaydıkları ışınlarda belirgin bir artış gözlenmiştir.
1991 yılında İsviçre de Dr. Hans Ulrich Hertel ile Lozan
Üniversitesinden bir profesörün birlikte yaptıkları araştırmada da
yukarıdaki sonuçlar elde edilmiştir.
Bunlara ek olarak Ruslar tarafından tespit edilmiş bir ‘’mikro dalga
hastalığı’’ vardır. 1950’li yıllarda Ruslar radarın geliştirilmesi
çalışmalarında mikro dalgalara maruz kalmış binlerce işçi üzerinde
yaptıkları araştırmada bu kişilerde çok ciddi sağlık sorunları
olduğunu tespit etmişler ve bu nedenle mikro dalga kullanımı için
kesin kısıtlamalar getirmişlerdir. Buna göre işçiler en fazla
10mikrowatt enerjiye maruz kalabilecekler, siviller için ise bu
miktar 1 mikrowatt belirtilmiştir.
‘’The Body Electric’’ isimli kitabında Robert O.Becker mikrodalga
radyasyonunun sağlık üzerindeki etkileri ile ilgili olarak Ruslar
tarafından yapılan araştırmayı ve ‘’mikrodalga hastalığını’’ şöyle
tanımlamıştır : ‘’Mikrodalga hastalığının ilk işaretleri düşük kan
basıncı ve düşük nabızdır. Daha sonra çoğunlukla sempatik sinir
sisteminin kronik olarak uyarılması (stres sendromu) ve yüksek kan
basıncı ortaya çıkar.
Bu dönemde baş ağrısı, baş dönmesi, göz ağrısı, uykusuzluk,
huzursuzluk, endişe, mide ağrısı, sinirsel gerilim, konsantrasyon
bozukluğu ve bunlara ek olarak apandisit, katarakt, üreme organları
ile ilgili sorunlar ve kanser görülür.
Kronik semptomlardan sonra adrenalin fazlalığı, koroner damarların
bloke olması ve kalp krizleri ortaya çıkar.
Ayrıca lenfatik sorunlarda gözlemlenmiştir ki bu da bazı kanser
türlerini önleyebilmek için bedenin ihtiyacı olan gücün daha
azalmasına yol açmaktadır.
Yapılan gözlemlerin sonuçlarına göre kanda daha fazla kanser hücresi
oluştuğu, ayrıca mide ve bağırsak kanserlerinde de artış olduğu
gözlemlenmiştir. Ayrıca, daha fazla sindirim sorunu, idrar ve
dışkılama sisteminde yavaş yavaş bozulmalar meydana gelmiştir.
Yüzyılın Yeni Tehdidi: Evdeki
Radyasyon Yayan Cihazlar
İnsan yaşamını kolaylaştırmak için geliştirilen teknoloji ürünü
cihaz ve sistemlerin yaydığı elektromanyetik sinyaller, insan
sağlığını tehdit ediyor.
Evdeki cihazlara dikkat! Özellikle yüksek gerilim hatları ve
radyo-televizyon verici istasyonlarının yakınlarında oturanlar ile
trafo merkezlerinde çalışanların sağlığını tehdit eden
elektromanyetik dalgalar, günlük yaşamda kullanılan birçok cihazla
risk oluşturuyor.
Rapor sonuçları tedirgin ediyor
Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Osman Çerezci, pilot il olarak belirlenen İstanbul,
Ankara, Bursa, Antalya, Samsun ve Sakarya´´da, elektromanyetik
kirlilik konusunda ölçümler yaparak, elde edilen veriler hakkında
rapor hazırladı.
Yaklaşık 6 aylık bir çalışma sonucu hazırlanan raporda, söz konusu
bölgelerdeki yüksek gerilim hatları, trafolar ve baz istasyonlarının
yaydığı elektromanyetik radyasyon oranları ölçülerek, kayda alındı.
Etkileri zaman içinde ortaya çıkıyor
Raporda, "Baz istasyonu, cep telefonu, radyo-TV ve telsiz vericileri
ile yüksek gerilim hatları nedeniyle yayılan elektromanyetik
radyasyonun nükleer radyasyon gibi etkili ve korkunç olmasa da maruz
kalan beden üzerinde zaman içinde oluşturacağı etkiler hepimizi
korkutmaya devam ediyor" ifadeleri yer alıyor.
Elektromanyetik radyasyon yayan cihazlar
Televizyon, radyo, telsiz ve telefon vericilerine ait antenler ile
evlerde kullanılan televizyon, bilgisayar, mikrodalga fırın, saç
kurutma makinesi ve benzeri cihazların elektromanyetik radyasyon
yaydığı belirtilen raporda, daha önce yapılan deneylerde,
mikrodalgalara yoğun ve uzun süreli maruz kalanların alzheimer,
parkinson ve ciddi göz hasarı yaşadığı ifadelerine yer verildi.
Dijital cep telefonlarının baş çevresinde mikrodalga darbeleri
ürettiği vurgulanan raporda, şu bilgiler yer aldı:
"Herhangi bir nedenle her insan vücudunda kansere yol açabilecek
özelliğe sahip hasarlı hücreler bulunabilir. Böyle bir insanın bu
hasarlı hücrelerinin bir şekilde elektromanyetik alana (bilgisayar,
cep telefonu veya elektrikli bir aletten gelen) maruz kalması sonucu
vücut bağışıklık sistemi bozularak, kanserin hızlı bir şekilde
gelişmesine yol açacağı ifade edilmektedir.
Kulak çınlaması bir yan etki
Birçok bilimsel raporda cep telefonlarıyla ilişkili olarak baş
ağrısı, endişe, kısa süreli hatırlamada azalma, giderek artan kronik
yorgunluk, deri uyuşukluğu, stres, görüş alanında daralma, kulak
çınlaması gibi yaşam kalitesini düşürücü sağlık sorunları
olabileceği belirtilmektedir.
Cep telefonları elektromanyetik dalgaları alıp vererek iletişim
sağlar. Yani hem radyasyon kaynağı hem de radyasyon alıcısıdır. Cep
telefonu konuşması anında radyasyon kafatasından beyine doğru
ilerler ve hücrelerle etkileşir."
Yüksek gerilim hatlarının yakınında yaşayanlar Üzerinde özellikle
durulan yüksek gerilim hatları ve trafoların yakında yaşayanların
önemli derece risk taşıdığı ifade edilen raporda, şöyle denildi:
"Yüksek gerilim hatlarının, yakın çevresinde yaşayanlar için kanser
riskini artırdığı bilinmektedir. Hamilelerde sıklıkla düşüklere
neden olduğu, psikolojik rahatsızlıklar verdiği tespit edilmiştir.
Arılarda üretkenlik ve bal üretiminde düşüş gözlenmiştir.
Yüksek gerilim hatlarına yakın bölgede oturan insanların kansere
yakalanma riskinde yüklü partikül ve iyonların önemli rol oynadığına
dikkat çekilmektedir.
Yani yüksek gerilim hatları havada yüklü partiküller oluşturur ve
bunlarda havadaki kirliliklerle bütünleşerek insanların nefes
almasıyla iç bünyeye geçebilmektedir."
Radyo-TV verici antenleri
Radyo-TV vericilerinin de önemli derecede elektromanyetik radyasyon
yaydığı vurgulanan Sakarya Üniversitesinin raporunda, bir verici
anteninin bin tane baz istasyonu gücünde sinyal yaydığı ifade
edildi.
Kentlerdeki radyo-TV yayını yapan antenlerin mutlaka çok yüksek,
özel bir kulede toplanması ve belirli bir mesafeye kadar
yakınlarında kesinlikle yerleşime izin verilmemesi gerektiği
kaydedilen raporda, İstanbul ve Ankara´´daki verici antenlerinin
bulunduğu noktalara dikkat çekildi.
Elektrik trafolarına dikkat!
Pilot illerde yapılan araştırmalarda, birçok semt ya da mahallelerde
bir veya birkaç tane trafo olduğu kaydedilen araştırmada, özellikle
büyük şehirlerdeki trafoların nereye yerleştirileceği konusunun
sorun olduğu belirtilen raporda, şu görüşler aktarıldı:
"Yaptığımız araştırmalarda bodrum katına yerleştirilmiş bir trafonun
yaydığı şiddetli manyetik alan nedeniyle 1. katta oturanları ve
bitişikteki daireleri sürekli elektromanyetik ışımaya maruz
bıraktığı belirlenmiştir. Böyle bir durumda bilgisayarların ve diğer
elektronik cihazların etkilenmesi kaçınılmazdır. Peki ya orada
oturan insanların durumu ne olacaktır?
Okul bahçelerinde oynayan çocuklar için de bitişiklerinde bulunan
trafodan yayılan manyetik alan bir şekilde olumsuz etkiler
oluşturabilecektir. Bu açıdan Milli Eğitim Bakanlığı´´na önemli
görevler düşmektedir.
Elektromanyetik kirlilikten eğitim çağındaki çocukların
etkilenmemesi için çeşitli okul bahçelerine yerleştirilmiş
trafoların okul yakınlarından geçen iletim hatlarıyla beraber
kaldırılarak, çevresi yeterince boş olan uygun arazilere
yerleştirilmelidir."
En fazla etkilenen gruplar
Elektrikli cihazların yaydığı elektromanyetik radyasyon nedeniyle en
fazla etkilenen risk grupları içine hamileler ve gelişim çağındaki
çocukların girdiği kaydedilen araştırmada, "Elektronik cihazlardan
yayılan elektromanyetik radyasyona karşı gerekli önlemler alınırsa,
endişe edilecek bir durum yoktur. Önemli olan kullanılacak cihazın
hangi şartlar altında zararlı ve zararsız olduğunu bilip ona göre
kullanmaktır.
Elektromanyetik radyasyon yayan cihazların insan sağlığına zarar
vermeme limitleri araştırmalar neticesinde tespit edilmekte ve bu
limitlere göre yasal düzenlemeler hazırlanmaktadır" uyarısında
bulunuldu.
Elektromanyetik radyasyon konusunda her ülkenin kendi standartlarına
göre limit değerler belirlediği aktarılan raporda, bu değerlerin
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da tanınan ve uluslararası bir
komisyon olan İyonize Olmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu (ICNIRP)
tarafından belirlendiği hatırlatılarak, yayılan radyasyonun
frekansına bağlı olarak değiştiği vurgulandı.
Nasıl korunabiliriz?
Türkiye´´de yüksek gerilim hatları ve trafolardan kaynaklanan
elektromanyetik radyasyon konusunda herhangi bir yasal düzenleme
olmadığının altı çizilen Sakarya Üniversitesi raporunda, kirlilikten
korunma önerileri de sıralandı.
Kişilerin söz konusu tehdit karşısında bilinçli olması ve riski
ciddiye alması gerektiği bildirilen raporda, korunma yöntemleri
şöyle sıralandı:
-Cep telefonu kullanımını azaltın. (Elektromagnetik kirlilik
kaynakları arasında en fazla risk cep telefonu kullanımı
kaynaklıdır.)
-Mikrodalga fırın çalışırken yakınında bulunmayın.
-Çocukların televizyona yakın oturmasını engelleyin.
-Başınız yatak odasında kablo ve prizlere yakın olacak şekilde
uyumayın.
-Elektromanyetik dalga yayan herhangi bir cihazın mümkün mertebe
uzağında bulunun.
-Radyasyondan korunmada beslenme önemlidir. Yüksek kalorili,
özellikle kızartılmış gıdalar tüketmekten kaçınılmalı. Toksinleri
bağlayarak vücudun korunmasında önemli rol oynayan elmadaki "pektin"
maddesinin alınması, brokoli, lahana, tere gibi yeşil sebze
tüketimi, laktobalit içeren yoğurt çökelek gibi süt ürünleri,
korunmaya etki eden faktörlerdendir.
-A, C ve E gibi vitaminlerin kullanımı kalsiyum ve magnezyum, bunun
yanı sıra selenyum, germanyum, vanadyum gibi eser elementler serbest
radikal oluşumunu engellemesi açısından gıdaya ilave olarak alınması
uzmanlarca tavsiye edilmektedir.
-Konutların yüksek gerilim hatlarından en az 100 m uzakta yapılması
için gerekli yasal düzenlemenin yapılmalı.
-Bazı yerel yönetimlerin yüksek gerilim hatlarının altına önceden
yapmış oldukları yürüme, koşu yolları ve çocuk oyun parkları gibi
tesisler iptal edilmeli. Uyarı işaretleri bulunan panolarla halk
ikaz edilmeli.
-Yerleşim bölgelerinden geçen hatların yer altlarına alınması için
proje geliştirilmeli veya güzergah değişiklikleri yapılmalı.
Elektromanyetik Alanın Etkilerinden
Nasıl Korunabiliriz?
Yayılan ışınların her biri tehlike
sınırının altında olsa bile, birlikte etki yapınca çok tehlikeli;
kanser yapıcı, katarakt yapıcı vs. olabilmektedir. Şu anda tavsiye
edilen en Önemli tedbirler ise; hiç kimsenin EMR kaynaklı cihazların
başında tam gün çalışmaması, koruyucu önlük kullanılması, iki saat
EMR kaynaklı cihazların karşısında kaldıktan sonra en az 15dk.
süreyle ara verilmesi, gebelere EMR kaynaklı cihazlardan uzak
durmayasağı uygulanması vb. gibi ehemmiyetli hususlardır.
Bu konu ile ilgili bir kaç pratik tavsiye aşağıda sıralanmıştır.
• Bilgisayar, telsiz telefon, cep telefonu, mikrodalga fırın, saç
kurutma makinası gibi gündelik hayatın vazgeçilmez teknolojik
aletlerini mümkünse uzun süreler kullanmamalıyız.
• Ev ve daire alırken yüksek gerilim hatlarının nerelerden geçtiğine
dikkat edip bu hatlara en az 200 metre uzaklık olmasına dikkat
etmeliyiz. Baz istasyonlarının bulunduğu noktaların tam karşısında
veya hemen yanlarındaki yerleri tercih etmemeliyiz.
• Bilgisayar kullanırken, hem x-ışınlarından hem de elektromanyetik
radyasyondan korunmak için ekrandan en az bir kol boyu uzaklıkta
olmalıyız.
• Manyetik alanların duvarlardan (metal dahil) geçebileceğini göz
önüne alınarak, yatak odalarımız veya uzun süre oturduğumuz yerlerin
yakınında çok akım çeken aletleri bulundurmamalıyız.
• Elektrikli tıraş makinesi veya saç kurutma makinesi gibi
aletlerin, çok kısa süreli kullanılmalarına karşın, yaydıkları
elektromanyetik radyasyon yüksektir. Bu nedenle elektrikli tıraş
makinesini mümkünse şarjlı kullanmalıyız. Saç kurutma makinesini
uzun süreli kullanmak yerine aralıklarla kullanmalıyız. Ayrıca uyku
düzenimizin bozulmaması için saç kurutma makinesini yatmadan önce
kullanmamalıyız.
• Elektrikle çalışan radyolu çalar saatleri ve cep telefonlarını
yattığımız yerden mümkün olduğunca uzak tutmalıyız.
• Dinlendirici bir uyku için yatak odasında televizyon ve bilgisayar
bulundurmamalıyız. Özellikle yatarken bu cihazları tamamen
kapatmalıyız.
• Açma-kapama düğmelerinden tam olarak kapatılan aletler
elektromanyetik alan yaymaz, ancak fişleri takılı olduğu sürece
elektrik alanı oluşturmaya devam edebilirler. Bu nedenle elektrikli
cihazlarımızı ya açma kapama düğmesinden kapatmalı ya da fişini
çekmeliyiz.
• Geleneksel ampullerin alanları düşüktür; ancak floresan gibi
lambalar için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Floresan lambalar,
en çok elektromanyetik radyasyon yayan aletler listesinde ön
sıralarda yer almaktadır. Halojen ve floresan gibi ekonomik
lambaları kullanmamaya özen göstermeliyiz.
• Eğer telefonumuz çekmiyor ya da düşük anten seviyesinde
gösteriyorsa, arama yapmakta ısrar etmemeliyiz. Çünkü cep telefonu,
şebekeyi aramak için çok daha güçlü bir elektromanyetik alan
yayacak, vücudumuz her aramada elektrik yüklemesine maruz
kalacaktır.
• Anne karnındaki bebeklerde bağışıklık (savunma mekanizması)
sistemi tam olarak gelişmediği için vücut koruma sağlayamaz. Bu
nedenle anne adaylarının hamilelik sürecinde uzun süre cep
telefonuyla görüşme yapmaması elektromanyetik dalgalara uzun süre
maruz kalmaması açısından önemlidir.
• Yüksek değerde olan alanlardan veya sözkonusu alan içinde mevcut
bulunan özellikle metal cisimlerden uzak durulmalıdır.
• Elektrik ve manyetik alan üreten kaynakların kontrollü
çalıştırılarak daha az alan üretilmesi veya cisimlerde daha az temas
akımı oluşturacak şekilde değişiklikler yapılması sağlanmalıdır.
• Temas akımları cisimlerin topraklanmasıyla veya yalıtkan bir madde
ile kaplanması ile azaltılmalıdır.
• Düşük frekanslı elektrik alanların etkisini azaltmak için metal
bazlı(gümüş) perdeler (Faraday Kafesi) yerleştirilmeli ya da
ekranlama yapılmalıdır.
• Düşük frekanslı manyetik alanlar mumetal perdeleme tamamen yok
edilmesede bu material ile alan etkisi azaltılmalıdır.
• Alan değerlerinden vazgeçilemediği durumlarda elektrik ve manyetik
alan üreten kaynakların bulunduğu ortamlara fiziksel giriş
önlenmelidir.
• Sözkonusu alanlara girenler ve bu alanlarda çalışanlar için uygun
elbiseler ve eldivenler gibi kişisel koruyucu ekipman sağlanmalıdır.
• Günlük hayattta kullandığımız elektrikli cihazların
CE(Telekomünikasyon ve elektrikli / elektronik cihazlar ile
sistemlerin standard ve düzenlemelerle belirlenen normal
elektromanyetik ortamında yaydıkları elektromanyetik bozulma
seviyeleri ile hem kendi çalışmasını, hem de diğer cihazların
çalışmasını engellemeyecek ve kendisi de diğer bozulmalardan
etkilenmeyecek şekilde yeterli seviyede yapısal bağışıklığa sahip ve
elektrik dağıtım ağlarının kendilerini ve beslemiş oldukları
teçhizatlar ile telekomünikasyon ağlarının kendilerini ve bunlara
bağlı cihazları etkileyen elektromanyetik bozulmalardan korunmuş
olarak imal edilmeleri) damgası taşıması sağlanmalıdır.
ElektroManyetik Radyasyona Karşı Koruma Kalkanlama Boyaları Kumaşları ve
Ürünler