EM Radyasyonun İnsan Vücudu
Üzerinde Etkileri

Elektromanyetik
Dalgaların
İnsan
Biyokimyası
Üzerine
Etkileri
Elektromanyetik
dalga bir
radyo
frekans
kaynağından
üretilen ve
boşlukta
yayılan bir
alandır.
Günlük
yaşantımızda
ne kadar sık
ve uzun
süreli
kullandığımızın
farkına bile
varmadığımız
elektronik
cihazlar
elektromanyetik
alan (EMA)
yaratmaktadır.
Elektronik cihazlardan üretilen elektromanyetik dalgaların gücü ister yüksek,
ister düşük
olsun, bu
dalgalar
insan
vücudunda
etkili
o
lmaktadır.
Elektromanyetik
dalgalar
(EMD)
vücuttaki
dokulara
ısıtarak ve
/ya da
kimyasal
değişimlere
yol açarak
zarar
verirler.
Yüksek güçlü
EMD ısıya
bağlı zarar
verirken,
düşük
watt'lı
EMD'nin uzun
süre
alınmasıyla
dokularda
kimyasal
değişmeler
nedeniyle
zararlı
etkiler
ortaya
çıkar.
Elektromanyetik
radyasyonlar
boşlukta
yayılma
özelliğine
sahiptir. Bu
tür dalgalar
dalga
boyları ve
frekansları
ile
belirlenir.
Tüm EMD,
boşlukta
aynı hızla
yayılır. Bu
hız ışık
hızına eşit
olup
saniyede
300.000
km'dir.
Dalga boyu
son derece
küçüldüğünde
elektromanyetik
radyasyon
(EMR), madde
ile
karşılaştığında,
dalga
olmaktan çok
bir enerji
kümesi gibi
davranır. Bu
enerji
kümelerine
"kuantum" ya
da “foton”
denir. Bu
tipteki
EMR'ler, X
ve gamma
ışınlarıdır.
Bu ışınlar
hücrelerdeki
molekülleri
bir arada
tutan atomik
bağları
kırarak
atomları ya
da molekül
parçalarını
pozitif ya
da negatif
yüklü duruma
getirebilecek
yeterli
enerjiye
sahiptirler.
Enerjileri
çok yükselen
bu ışınlar
moleküllere
çarptığında
onları
iyonlaştırarak,
molekül
yapısını,
yani
yaşamsal
işlevlerini
bozar ve
böylece
olumsuz
biyokimyasal
tepkimeler
sonucunda
kanser
oluşumunu
kolaylaştırır.
Yapılan çalışmalarda X ve gamma ışınlarına maruz kalan insanlarda,
kanserlerin
oluşumu
artmıştır.
Bu nedenle
bu ışınlar
"iyonlaştırıcı
elektromanyetik
radyasyon"
olarak
tanımlanır.
Bir diğer
EMR grubu
ise,
noniyonize
radyasyon,
yani
iyonlaştırmayan
EMR
grubudur.
Noniyonize
radyasyon
(NIR) atomik
bağları
kırmak için
yeterli
enerjiye
sahip
olmayan
fotonları
içeren
elektromanyetik
parçalar
için genel
bir
terimdir. Bu
gruba giren
dalgalar, az
enerjiden
yüksek
enerjiye
doğru, radyo
dalgaları,
mikro
dalgalar,
infrared
radyasyon,
görünür
ışınlar,
laser
ışınları,
ultraviyole
ışınları
olmak üzere
sıralanırlar.
Yüksek
yoğunluktaki
NIR
biyolojik
sistemde
iyonizasyona
neden
olmayabilir.
Bununla
birlikte
başka
biyolojik
etkileri
görülebilir.
Örneğin ısınmaya, kimyasal reaksiyonlarda değişmeye ya da hücreler
ve dokularda
elektrik
akımının
indüklenmesine
neden
olabilirler.
Farklı
frekanslardaki
EMD hücre,
bitki,
hayvan ya da
insanlar
gibi farklı
biyolojik
sistemleri
değişik
biçimlerde
etkilerler.
Biyolojik
sistemlerdeki
etkileri
EMD’nin
yoğunluğuna,
biraz da
fotonların
sahip
oldukları
enerji
miktarına
bağlıdır.
Elektromanyetik
Radyasyonun
Biyolojik
Etkileri
Biyolojik
etki ile yan
etki
arasındaki
farkı
anlamak
önemlidir.
Biyolojik
etki,
sistemde
EMD'ye
maruziyet
sonucunda
ölçülebilir
ya da
dikkate
değer
fiziksel
değişiklikler
olduğunda
ortaya
çıkar. Yan
etki ise
biyolojik
etkinin
vücudun
tolere etme
sınırlarının
dışına
çıktığında
oluşur ve
sonuçta
zararlı
etkilere yol
açar. Bugün
üzerinde
çalışılan
konulardan
biri de
radyo
dalgalarının
ve cep
telefonlarının
kullanım
frekanslarının
yükseltilmesi
ve mikro
dalga
özelliği
göstermesidir.
Halkın bu
tipteki
dalgalar
hakkında
yeterli
bilgiye
sahip
olmaması
kuşkular
oluşturmuştur.
Ülkemizde,
cep telefonu
pazarlayan
şirket ve
kurulan baz
istasyonu
sayısındaki
artış ve
bunların
düzensiz
olarak her
yere
konuşlandırılması,
denetimsizlik,
bu
tedirginliği
giderek
artırmaktadır.
Diğer yandan, alternatif akımla çalışan bütün cihazların çevresinde
ya da
üzerinden
alternatif
akım geçen
yüksek
gerilim
hatlarının
çevresinde
bir
elektromanyetik
alan oluşur.
Yapılan
çalışmalarda,
EM alanla
karşılaşan
deney
hayvanlarında
çeşitli
olumsuz
etkiler
belirlenmiştir.
Ayrıca EM
alan bulunan
yerlerde
çalışanlarda,
depresyon,
lösemi,
santral
sinir
sistemi
kanserleri,
melanom ve
akciğer
kanseri gibi
bazı
hastalıklar
ile
ilişkinin
belirlenmesi
için çeşitli
araştırmalar
yapılmıştır.
Bu amaçla
yapılan bir
çok deneyde,
yinelenebilirlik
konusunda
sorunlarla
karşılaşılmaktadır.
EM frekans
ile hücre
biyolojisi
arasındaki
ilişki
konusundaki
bilgimiz çok
sınırlıdır.
Bütün doğru etmenlerin kontrol edilip edilmediği konusunda kesin
bir yargıya
varmak
zordur.
Elekromanyetik
dalgaların
etkileri
virüsler,
bitkiler,
domuzlar,
böcekler,
kuşlar ve
kurbağalarda
kas-sinir
preparatları
üzerinde
incelenmiştir.
Bu değişik
deney
hayvanlarından
elde edilen
bulgular
kısa
dalgalar ile
mikrodalgalar
arasındaki
frekansa
sahip olan
elekromanyetik
dalgaların
biyolojik
etkilerinin
etki alanı
ile doğru
orantılı,
dalga
uzunluğu ile
ters
orantılı
olduğunu
göstermiştir.
Elektromanyetik
radyasyonların
(radyo
frekansları,
mikro
dalgalar,
infrared,
görünür ve
UV ışınları)
ve bu
ışınları
kullanan ya
da
yayınlayan
cihazların
çevreye
yaydığı EM
alanının,
biyolojik
sistemler ve
insan
sağlığı
üzerine
olumsuz
etkileri,
yapılan çok
sayıda
deneysel
çalışmayla
kanıtlamaya
çalışılmaktadır.
Cep telefonları ve baz istasyonları gibi EM radyasyon ve EM alan
oluşturan
cihazların
etkilerinin
toplum
sağlığı
açısından
çok ciddi
sağlık
riskleri
oluşturabileceğini;
bu
olumsuzlukların
ortaya
konmasının
uzun yıllar
alabileceğini,
bu nedenle,
bugünden
önlem
alınarak
ileride
ortaya
çıkması
olası
zararların
engellenebileceğini
değerlendirmek
doğru bir
yaklaşım
olacaktır.
Cep telefonu
baz
istasyonları,
oluşturduğu
sağlık
riskleri
dolayısıyla,
okul
bahçeleri,kreşler,
hastaneler,
parklar gibi
çocukların,
hastaların
ve
yaşlıların
daha çok
bulunduğu
toplu yaşam
ve kullanım
alanlarına
kesinlikle
kurulmamalıdır.
İnsanların
toplu
yaşadığı
bina
tepelerine
baz
istasyonlarının
kurulması
işlemi, kat
sahiplerinin
kararına
bırakılmamalıdır.
Özellikle EM
radyasyon ve
EM alana
maruz kalan
çalışanlarda,
ortaya
çıkacak
olumsuzlukların
saptanabilmesi
için işyeri
hekimleri
tarafından
periyodik
incelemelerin
ve çalışma
çevresi
ölçümlerinin
yapılması
gerekmektedir.
Belki de EM
radyasyona
ve EM alana
en fazla
maruz kalan
meslek
gruplarından
birisi hekim
grubudur.
Uzun süre
kısa dalga
cihazları
ile temas
halinde
bulunan
fizik tedavi
çalışanları,
genel
keyifsizlik,
halsizlik,
apati,
anksiyete ve
baş
ağrılarından
yakınmaktadırlar.
Bu nedenle
sağlık
çalışanlarının
da bu
maruziyetler
konusunda
hızla
bilinçlendirilmesi
gerekmektedir.
Hatta sağlık
çalışanlarının
çalışma
alanlarındaki
sağlık
risklerinin
belirlenmesi
için
hastanelerde
"işyeri
hekimliği
kurumu" en
kısa sürede
oluşturulmalıdır.
Hastanelerde,
ameliyathane
ve yoğun
bakım
birimleri
gibi
yaşamsal
önem taşıyan
elektronik
cihazların
bulunduğu
yerlerde cep
telefonlarının
kullanılması,
hastanın
yaşamsal
işlevlerini
denetleyen
cihazlarda
yaratabileceği
etkileşim
nedeniyle
kesinlikle
yasaklanmalıdır.
Cep telefonlarının toplu taşıma araçlarında, elektronik haberleşme
yapan
sistemleri,
olumsuz
yönde
etkilemesi
nedeniyle,
kazaların
önlenmesi
amacıyla,
cep
telefonlarının
bu tür
araçlarda
kesinlikle
kapalı
tutulması
gerekir. Bu
konudaki
uyarıların,
görsel
olarak ve
araçlarda
anonslar
yapılarak,
halkın
uyarılması
ve
bilinçlendirilmesi
gerekmektedir.
Güvenlik
Standartları
EM radyasyon
kirliliği
daha çok
gelişmiş
bölge ve
ülkelerin
ciddi bir
sorunudur.
BM İnsan Çevre Koruma Konferansı elektromanyetik dalga radyasyonunu
"kontrol
altına
alınması
gereken" bir
kirlilik
olarak
belirlemiştir.
Dünya Sağlık
Örgütü’nün
Uluslararası
EMF Projesi,
statik
elektrik,
manyetik
alanlar,
düşük
frekanslı
alanlar,
mikrodalga
alanları,
radyo
frekansı
konusunda,
beliren
sağlıkla
ilgili
endişeleri
dile
getirmektedir.
Dünya Sağlık
Örgütü ve
bazı
kuruluşlar
ile kimi
ülkeler
güvenlikli
radyo
frekansı
radyasyonu
üzerinde
çalışmalar
yapmakta ve
öneriler
geliştirmektedir.
Maruz
kalınan
EMF'nin
insan
sağlığına
olumsuz etki
yapıp
yapmadığını
ve insan
yapımı EM
alan
oluşturan
araçların
kullanımının
güvenli olup
almadığını
belirleyebilmek
için
uluslararası
çeşitli
kılavuzlar
ve
standartlar
geliştirilmiştir.
Bu
standartlar,
bu
yenilenebilir
etkileri
araştıran
çeşitli
araştırmacı
gruplarının
bulguları
kullanılarak
geliştirilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü noniyonize radyasyondan korunması alanında
çalışan bir
sivil toplum
örgütü
olarak
Uluslararası
Noniyonize
Radyasyondan
Korunma
Komisyonunu
(ICNIRP)
resmi olarak
tanımıştır.
ICNIRP
ultraviole
radyasyon,
görünür
ışık,
kızılötesi
radyasyon,
radyo
dalgaları ve
mikro
dalgalarını
da içine
alan tüm
elektromanyetik
alanlardan
etkilenme
limitlerini
belirleyen
uluslararası
bir kılavuz
hazırlamıştır.
Her ne kadar
farklı
frekanslarda
ve etkilenme
düzeylerinde
çeşitli
biyolojik
etkileri
gözlenmiş
olsa da,
elektromanyetik
dalgaların
zararlarının
gelecekte
gün yüzüne
çıkacağı
beklenmektedir.
Kaynaklar
-
http:// www.who.int/inffs/fact182.html (Erişim Tarihi; 2Nisan 2002)
-
http://www.cnn.com/HEALTH/(ErişimTarihi; 2 Nisan 2002)
-
http://www.geocities.com/kbachhuber2000/ems.html (ErişimTarihi;
2Nisan
2002)
-
http:// www.renyuan.com/battery_renquingfu/(ErişimTarihi; 2 Nisan
2002).
-
Gök Ş . , Soysal Z. , Elektrik akımlarının Canlı Organizmada
Meydana
Getirdiği
Lezyonlar
1983,
İstanbul,
S:130